YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

   Tarih : 19.02.2014

Esas No :  2013/20751

Karar No : 2014/3220

- KARŞI DAVANIN BOŞANMA İSTEĞİNİ İÇERMESİ

- ALTIN TAKILARIN İADESİ İSTEMİ

- DÖVÜLEREK EVDEN KOVULMA

- HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI OLMA

ÖZET : 1-DOSYADAKİ YAZILARA, KARARIN DAYANDIĞI DELİLLERLE YASAYA UYGUN SEBEPLERE VE ÖZELLİKLE DELİLLERİN TAKDİRİNDE BİR YANLIŞLIK GÖRÜLMEMESİNE GÖRE, DAVALI-KARŞI DAVACI ( KADIN )'IN GEÇİCİ VELAYETE DAİR TÜRK MEDENİ KANUNUNUN 169. MADDESİ ÇERÇEVESİNDE ALINAN TEDBİR KARARINA YÖNELİK TEMYİZ İTİRAZLARI YERİNDE GÖRÜLMEMİŞTİR. DİĞER YÖNLERE DAİR TEMYİZ İTİRAZLARINA GELİNCE; A-DAVALI VEKİLİ, DAVAYA SÜRESİNDE CEVAP VERMİŞ, 19.8.2010 TARİHLİ CEVAP DİLEKÇESİNİN "KONU" BÖLÜMÜNDE; "DAVACININ BOŞANMA DAVASININ REDDİYLE MÜVEKKİLİNİN MUKABİL DAVASI OLAN EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SEBEBİYLE BOŞANMA İSTEMİNİN KABULÜ SURETİYLE BOŞANMAYA KARAR VERİLMESİNİ" İSTEMİŞTİR. BU DURUMDA KARŞI DAVA, SADECE ZİYNETLERE DAİR OLMAYIP, BOŞANMA İSTEĞİNİ DE İÇERMEKTEDİR. BAŞKA BİR İFADEYLE DAVALI TARAFINDAN CEVAP DİLEKÇESİYLE BİRLİKTE KARŞI BOŞANMA DAVASI AÇILMIŞTIR. ADLİ YARDIM TALEBİNİN KABUL EDİLMEMESİ ÜZERİNE, DAVALI VEKİLİ KARŞI BOŞANMA DAVASIYLA İLGİLİ HARCI DA YATIRMIŞTIR. BU DURUMDA DAVALININ KARŞI BOŞANMA DAVASIYLA İLGİLİ BİR HÜKÜM KURULMASI VE BUNUN SONUCUNA GÖRE BOŞANMANIN FERİLERİNİN KARARA BAĞLANMASI GEREKİRKEN, KARŞI BOŞANMA DAVASI HAKKINDA HÜKÜM TESİS EDİLMEMESİ DOĞRU BULUNMAMIŞTIR. B-DAVALI, KARŞI BOŞANMA DAVASIYLA BİRLİKTE, DİLEKÇESİNDE ADET VE CİNSLERİNİ GÖSTERDİĞİ ALTIN TAKILARININ AYNEN İADESİNİ, MÜMKÜN OLMADIĞI TAKDİR BEDELLERİNİN YASAL FAİZİYLE BİRLİKTE KARŞI DAVALIDAN TAHSİLİNE KARAR VERİLMESİNİ DE İSTEMİŞTİR. DAVALI-KARŞI DAVACI ( KADIN )'IN KOCASI TARAFINDAN DÖVÜLEREK EVDEN ATILDIĞI MAHKEMECE KABUL EDİLMİŞ, BU HUSUS TOPLANAN DELİLLERLE DE GERÇEKLEŞMİŞTİR. KARŞI DAVALI ( KOCA ) DA, KARŞI DAVACIYA AİT BİR KISIM ZİYNETLERİN EVLİLİK BİRLİĞİ SIRASINDA EVE EŞYA ALMAK AMACIYLA BOZDURDUĞUNU, DİĞER TAKILARI İSE YANINDA GÖTÜRDÜĞÜNÜ İFADE ETMİŞTİR. KADIN, EVDEN DÖVÜLEREK KOVULDUĞUNA GÖRE, ZİYNETLERİNİ BERABERİNDE GÖTÜRMÜŞ OLMASI HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRIDIR. TANIKLARDAN T. Ö. DE İDDİAYI DOĞRULAYICI BEYANDA BULUNMUŞTUR. GERÇEKLEŞEN BU DURUM KARŞISINDA KARŞI DAVACININ ZİYNETLERLE İLGİLİ TALEBİNİN KABULÜ GEREKİRKEN REDDİ DOĞRU OLMAMIŞTIR.

DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı ( kadın ) tarafından, karşı dava, maddi ve manevi tazminat, velayetin tedbiren düzenlenmesi ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşüldü.

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı ( kadın )'ın geçici velayete dair Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Diğer yönlere dair temyiz itirazlarına gelince;

a-Davalı vekili, davaya süresinde cevap vermiş, 19.8.2010 tarihli cevap dilekçesinin "konu" bölümünde; "davacının boşanma davasının reddiyle müvekkilinin mukabil davası olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteminin kabulü suretiyle boşanmaya karar verilmesini" istemiştir. Bu durumda karşı dava, sadece ziynetlere dair olmayıp, boşanma isteğini de içermektedir. Başka bir ifadeyle davalı tarafından cevap dilekçesiyle birlikte karşı boşanma davası açılmıştır. Adli yardım talebinin kabul edilmemesi üzerine, davalı vekili karşı boşanma davasıyla ilgili harcı da yatırmıştır. Bu durumda davalının karşı boşanma davasıyla ilgili bir hüküm kurulması ve bunun sonucuna göre boşanmanın ferilerinin karara bağlanması gerekirken, karşı boşanma davası hakkında hüküm tesis edilmemesi doğru bulunmamıştır.

b-Davalı, karşı boşanma davasıyla birlikte, dilekçesinde adet ve cinslerini gösterdiği altın takılarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdir bedellerinin yasal faiziyle birlikte karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini de istemiştir. Davalı-karşı davacı ( kadın )'ın kocası tarafından dövülerek evden atıldığı mahkemece kabul edilmiş, bu husus toplanan delillerle de gerçekleşmiştir. Karşı davalı ( koca ) da, karşı davacıya ait bir kısım ziynetlerin evlilik birliği sırasında eve eşya almak amacıyla bozdurduğunu, diğer takıları ise yanında götürdüğünü ifade etmiştir. Kadın, evden dövülerek kovulduğuna göre, ziynetlerini beraberinde götürmüş olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Tanıklardan T. Ö. de iddiayı doğrulayıcı beyanda bulunmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında karşı davacının ziynetlerle ilgili talebinin kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda 2. maddenin ( a ) ve ( b ) bentlerinde gösterilen sebeplerle Bozulmasına, ( a ) bendindeki bozma sebebine göre kadının tazminatlarla ilgili temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarda 1. bentte gösterilen sebeple onanmasına, istenmesi halinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.