Yargıtay Kararları

Askıda Kalan Velayet

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

Tarih :  01.03.2018

Esas No : 2018/417

Karar No : 2018/2834

- VELAYET DAVASI

ÖZET: KÜÇÜK .......... 14.02.2010 DOĞUMLU OLUP, ANNE VE BABASININ 05.01.2010 TARİHİNDE KESİNLEŞEN BOŞANMALARI SONRASINDA YASAL ÜÇ YÜZ GÜNLÜK SÜRE İÇİNDE DOĞDUĞU VE BABANIN NÜFUSUNA KAYDEDİLDİĞİ, BOŞANMA KARARINDA VELAYET DÜZENLENMEDİĞİ VE HALEN VELAYETE İLİŞKİN BİR KARAR BULUNMADIĞINDAN VELAYETİN ASKIDA OLDUĞU ANLAŞILMAKTADIR. DAVACI DEDE, .......... ANNESİNİN BAKAMIYORUM DİYEREK KÜÇÜĞÜ KENDİLERİNE BIRAKTIĞINI, .......... KENDİLERİNİN BAKTIĞINI BELİRTEREK VELAYETİN KENDİSİNE VERİLMESİNİ, DAVALI-DAVACI ANNE İSE BİRLEŞEN DAVA İLE .......... VELAYETİNİN KENDİSİNE VERİLMESİNİ TALEP ETMİŞ, İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ İSE VELAYETİ ASKIDA OLAN ÇOCUK İÇİN VELAYET DÜZENLEMESİ TALEBİNDE BULUNMUŞ, DOSYALARIN BİRLEŞTİRİLEREK YAPILAN YARGILAMASI SONUNDA İSE “DAVACI DEDE ..........'NUN VELAYETİ ALMASI MÜMKÜN OLMADIĞINDAN BU KONUDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, .......... VASİ TAYİNİ HUSUSUNDA SULH HUKUK MAHKEMESİNE İHBARDA BULUNULMASINA, BİRLEŞEN ANNENİN VELAYETE İLİŞKİN DAVASI İLE TALEP EDEN İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNÜN VELAYETİN DÜZENLENMESİNE İLİŞKİN DAVASININ REDDİNE” KARAR VERİLMİŞ, VERİLEN BU KARARA KARŞI DAVALI-DAVACI ANNENİN TEMYİZİ ÜZERİNE DAİREMİZİN 25.05.2017 TARİHLİ İLAMI İLE HÜKMÜN ONANMASINA KARAR VERİLMİŞTİR. DAVALI-DAVACI ANNE SÜRESİ İÇERİSİNDE KARAR DÜZELTME TALEBİNDE BULUNMUŞTUR. DOSYANIN YENİDEN YAPILAN İNCELEMESİNDE;..........’İN ANNE VE BABASININ BOŞANDIKTAN SONRA .......... DOĞMASI SEBEBİYLE TEKRAR BİR ARAYA GELDİKLERİ, L YIL ÇOCUKLARI İLE BİRLİKTE YAŞADIKLARI ANCAK TARAFLARIN YENİDEN ANLAŞAMADIKLARI, .......... BABAANNESİ İLE .......... ANNESİ ARASINDA YAŞANAN ANLAŞMAZLIK NEDENİYLE ANNENİN AİLESİNİN YANINA DÖNMEK DURUMUNDA KALDIĞI VE ÇOCUĞU İLE GÖRÜŞTÜRÜLMEDİĞİ ANLAŞILMAKTADIR. DAVALI-DAVACI ANNE, .......... VELAYETİNİN KENDİSİNE VERİLMESİNİ TALEP ETMİŞTİR. ANA VEYA BABASI SAĞ OLAN ÇOCUĞUN VELAYET ALTINDA TUTULMASI, VELAYETİN BUNLARDAN BİRİNE VERİLMESİ ASILDIR. ANCAK, ANA VEYA BABANIN VELAYET GÖREVİNİ YAPAMAYACAK OLMASI VEYA ÇOCUĞUN VELAYET ALTINDA BULUNMASININ, ÇOCUĞUN FİKRİ, BEDENİ SAĞLIK VE EĞİTSEL GELİŞİMİ YÖNÜNDEN ÜSTÜN YARARINA AYKIRI DÜŞECEĞİNİN ANLAŞILMASI HALİNDE, ÇOCUK VELAYET ALTINA ALINMAYIP, KENDİSİNE BİR VASİ DE ATANMASI MÜMKÜNDÜR (TMK MD.335). DOSYADA ANNENİN VELAYET GÖREVİNE ENGEL BİR DURUM BULUNMADIĞI GİBİ ÇOCUĞUN VELAYET ALTINDA BULUNMASININ ONUN ÜSTÜN MENFAATİNE AYKIRI OLACAĞINA İLİŞKİN BİR OLGU VE DELİL BULUNMAMAKTADIR. O HALDE .......... VELAYETİNİN DAVALI-DAVACI ANNEYE VERİLMESİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİRKEN, YAZILI ŞEKİLDE HÜKÜM TESİSİ DOĞRU OLMAYIP BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR. NE VAR Kİ BU HUSUS İLK İNCELEME SIRASINDA GÖZDEN KAÇIRILDIĞINDAN HÜKMÜN ONANMASINA KARAR VERİLMİŞTİR. BU SEBEPLE DAİREMİZİN 25.05.2017 TARİH VE 2017/2551 ESAS 2017/6249 KARAR SAYILI ONAMA İLAMININ KALDIRILMASINA HÜKMÜN YUKARIDA GÖSTERİLEN SEBEPLE BOZULMASINA KARAR VERMEK GEREKMİŞTİR.

DAVA: Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25.05.2017 gün ve 2017/2551 - 2017/6249 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.

Küçük .......... 14.02.2010 doğumlu olup, anne ve babasının 05.01.2010 tarihinde kesinleşen boşanmaları sonrasında yasal üç yüz günlük süre içinde doğduğu ve babanın nüfusuna kaydedildiği, boşanma kararında velayet düzenlenmediği ve halen velayete ilişkin bir karar bulunmadığından velayetin askıda olduğu anlaşılmaktadır. Davacı dede, .......... annesinin bakamıyorum diyerek küçüğü kendilerine bıraktığını, .......... kendilerinin baktığını belirterek velayetin kendisine verilmesini, davalı-davacı anne ise birleşen dava ile .......... velayetinin kendisine verilmesini talep etmiş, İlçe Nüfus Müdürlüğü ise velayeti askıda olan çocuk için velayet düzenlemesi talebinde bulunmuş, dosyaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda ise "davacı dede ..........'nun velayeti alması mümkün olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, .......... vasi tayini hususunda sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulmasına, birleşen annenin velayete ilişkin davası ile talep eden ilçe nüfus müdürlüğünün velayetin düzenlenmesine ilişkin davasının reddine" karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı-davacı annenin temyizi üzerine Dairemizin 25.05.2017 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı-davacı anne süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde;..........'in anne ve babasının boşandıktan sonra .......... doğması sebebiyle tekrar bir araya geldikleri, l yıl çocukları ile birlikte yaşadıkları ancak tarafların yeniden anlaşamadıkları, .......... babaannesi ile .......... annesi arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle annenin ailesinin yanına dönmek durumunda kaldığı ve çocuğu ile görüştürülmediği anlaşılmaktadır. Davalı-davacı anne, .......... velayetinin kendisine verilmesini talep etmiştir. Ana veya babası sağ olan çocuğun velayet altında tutulması, velayetin bunlardan birine verilmesi asıldır. Ancak, ana veya babanın velayet görevini yapamayacak olması veya çocuğun velayet altında bulunmasının, çocuğun fikri, bedeni sağlık ve eğitsel gelişimi yönünden üstün yararına aykırı düşeceğinin anlaşılması halinde, çocuk velayet altına alınmayıp, kendisine bir vasi de atanması mümkündür (TMK md.335). Dosyada annenin velayet görevine engel bir durum bulunmadığı gibi çocuğun velayet altında bulunmasının onun üstün menfaatine aykırı olacağına ilişkin bir olgu ve delil bulunmamaktadır. O halde .......... velayetinin davalı-davacı anneye verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından hükmün onanmasına karar verilmiştir. Bu sebeple Dairemizin 25.05.2017 tarih ve 2017/2551 esas 2017/6249 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına hükmün yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple davalı-davacının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüne, Dairemizin 25.05.2017 tarih ve 2017/2551 Esas, 2017/6249 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına, karar düzeltme peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, oybirliği ile karar verildi.

Önemli Uyarı

dedektif.com içeriğinde yayınlanan tüm makale, içerik ve bilgiler Özel dedektif Bilal KARTAL tarafından yazılmış olup, tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan makaleler ve bilgiler uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır.





Copyright © 2018 | İzmir Özel Dedektiflik Bürosu | İzmir de Yasal Eş Takibi 444 7 635 Tüm Hakları Saklıdır.

iz ajans
WHATSAPP
ile iletişime geç