Evlilik Temelinin Sarsılması

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Tarih : 20.02.2013
Esas No : 2012/2-672
Karar No : 2013/263
- BOŞANMA
- NAFAKA
- VELAYET
- MADDİ TAZMİNAT
- MANEVİ TAZMİNAT
- EVLİLİK TEMELİNİN SARSILMASI
ÖZET : MAHKEMECE MÜŞTEREK ÇOCUKLARDAN RABİA VE YUNUS EMRE'NİN VELAYETİ BABAYA, BEYZANUR VE ZEYNEP'İN VELAYETİ ANNEYE BIRAKILMIŞTIR. DAVACI ANNE KARARDAN SONRA MÜŞTEREK ÇOCUK BEYZANUR'U SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMUNA YERLEŞTİRMİŞ, ZEYNEP'İ İSE DAVALI BABAYA BIRAKMIŞTIR. DAVACI ANNE VELAYETİ KENDİSİNE BIRAKILAN KÜÇÜKLERLE İLGİLENMEMİŞ, VELAYET GÖREVİNİ GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRMEMİŞTİR. KÜÇÜKLERİN BİRBİRLERİNDEN AYRILMAMASI HUSUSU DA GÖZÖNÜNE ALINARAK KÜÇÜKLER BEYZANUR VE ZEYNEP'İN VELAYETİNİN DE DAVALI BABAYA BIRAKILMASI GEREKİRKEN YAZILI ŞEKİLDE KARAR VERİLMESİ DOĞRU GÖRÜLMEMİŞTİR GEREKÇESİYLE (2) NUMARALI BENT UYARINCA TEMYİZ OLUNAN KARAR BOZULARAK DOSYA YERİNE GERİ ÇEVRİLMEKLE, YENİDEN YAPILAN YARGILAMA SONUNDA, MAHKEMECE ÖNCEKİ KARARDA DİRENİLMİŞTİR.DAVA, BOŞANMA, VELAYET, NAFAKA, MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMLERİNE İLİŞKİNDİR.DAVACI KADIN VEKİLİ, DAVALI KOCANIN MÜVEKKİLİNE ŞİDDET UYGULAMASI VE KÖTÜ MUAMELEDE BULUNMASI NEDENİYLE TARAFLAR ARASINDAKİ EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILDIĞINI İLERİ SÜREREK, TARAFLARIN BOŞANMALARINA, MÜVEKKİLİ LEHİNE 20.000 TL MADDİ, 20.000 TL MANEVİ TAZMİNATA, 500 TL YOKSULLUK NAFAKASINA HÜKMEDİLMESİNE, ÇOCUKLARDAN BEYZANUR İLE ZEYNEP'İN VELAYETLERİNİN MÜVEKKİLİNE BIRAKILMASINA, ÇOCUKLAR ZEYNEP VE BEYZANUR YARARINA TOPLAM 300 TL TEDBİR/İŞTİRAK NAFAKASINA HÜKMEDİLMESİNE KARAR VERİLMESİNİ İSTEMİŞTİR.BİLİNDİĞİ ÜZERE; DİRENME KARARININ VARLIĞINDAN SÖZ EDİLEBİLMESİ İÇİN, MAHKEME BOZMADAN ESİNLENEREK YENİ HERHANGİ BİR DELİL TOPLAMADAN ÖNCEKİ DELİLLER ÇERÇEVESİNDE KARAR VERMELİ; GEREKÇESİNİ ÖNCEKİ KARARINA GÖRE GENİŞLETEBİLİRSE DE DEĞİŞTİRMEMELİDİR (6217 SAYILI KANUNUN 30. MADDESİ İLE 6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU'NA EKLENEN "GEÇİCİ MADDE 3" ATFIYLA UYGULANMAKTA OLAN 1086 SAYILI HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNUNUN 429. MADDESİ).EŞ SÖYLEYİŞLE; MAHKEMENİN YENİ BİR DELİLE DAYANARAK VEYA BOZMADAN ESİNLENEREK ARAŞTIRMA YAPARAK VEYA GEREKÇESİNİ DEĞİŞTİREREK VEYA DAHA ÖNCE ÜZERİNDE DURMADIĞI BİR HUSUSU BOZMADA İŞARET OLUNAN ŞEKİLDE DEĞERLENDİREREK KARAR VERMİŞ OLMASI HALİNDE, DİRENME KARARININ VARLIĞINDAN SÖZ EDİLEMEZ.ÖTE YANDAN, VELAYET KAMU DÜZENİNE İLİŞKİN OLUP YARGILAMANIN HER AŞAMASINDA YENİ DELİL İBRAZ EDİLEBİLİR. ANILAN BU YENİ DELİL HANGİ AŞAMADA İBRAZ EDİLİRSE EDİLSİN YEREL MAHKEMECE VEYA YARGITAYCA DEĞERLENDİRME KONUSU YAPILABİLİR.
Taraflar arasındaki "boşanma, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat " davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Gölcük 1.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.10.2009 gün ve 2008/201 E., 2009/377 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesi'nin 20.01.2011 gün ve 2009/20271 E., 2011/467 K. sayılı ilamı ile;Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
Mahkemece müşterek çocuklardan Rabia ve Yunus Emre'nin velayeti babaya, Beyzanur ve Zeynep'in velayeti anneye bırakılmıştır. Davacı anne karardan sonra müşterek çocuk Beyzanur'u Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna yerleştirmiş, Zeynep'i ise davalı babaya bırakmıştır. Davacı anne velayeti kendisine bırakılan küçüklerle ilgilenmemiş, velayet görevini gereği gibi yerine getirmemiştir. Küçüklerin birbirlerinden ayrılmaması hususu da gözönüne alınarak küçükler Beyzanur ve Zeynep'in velayetinin de davalı babaya bırakılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir gerekçesiyle (2) numaralı bent uyarınca temyiz olunan karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.
Dava, boşanma, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davacı kadın vekili, davalı kocanın müvekkiline şiddet uygulaması ve kötü muamelede bulunması nedeniyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata, 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, çocuklardan Beyzanur ile Zeynep'in velayetlerinin müvekkiline bırakılmasına, çocuklar Zeynep ve Beyzanur yararına toplam 300 TL tedbir/iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı koca vekili, davacının ileri sürdüğü iddiaların doğru olmadığını, müvekkilinin şiddete başvurmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Özel Daire'ce başlık bölümünde yer alan gerekçe ile velayet yönünden bozulmuştur. Mahkemece önceki gerekçe genişletilerek direnme kararı verilmiştir.
Direnme hükmünü davalı vekili temyize getirmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu'nun önüne gelen uyuşmazlık; çocuklardan Zeynep ve Beyzanur'un velayetinin anneye mi yoksa babaya mı verilmesi gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulu'ndaki görüşme sırasında, mahkemece ilk kararın gerekçesinde yer verilmediği halde, direnme kararında Gölcük 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 19.07.2011 gün ve 2011/305 E., 2011/420 K. sayılı dosyasında davalı kocanın mahkeme huzurunda Beyzanur'a bakamayacağını beyan ettiği gerekçesine yer verilmiş olmasının usulüne uygun bir direnme kararı mı, yoksa yeni hüküm niteliğinde mi olduğu ön sorun olarak tartışılıp, değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için, mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (6217 sayılı Kanunun 30. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi).
Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek araştırma yaparak veya gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
Öte yandan, velayet kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında yeni delil ibraz edilebilir. Anılan bu yeni delil hangi aşamada ibraz edilirse edilsin yerel mahkemece veya Yargıtayca değerlendirme konusu yapılabilir.
Yukarıdaki açıklamaların ışığında ön sorunun değerlendirilmesinde, mahkemece ilk kararda tartışılıp değerlendirilmeyen, bu nedenle de Özel Daire'nin denetiminden geçmeyen Gölcük 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 19.07.2011 gün ve 2011/305 E., 2011/420 K. sayılı dosyası incelenip değerlendirilerek, davalı kocanın mahkeme huzurunda Beyzanur'a bakamayacağını beyan ettiği hususuna dayanılarak temyize konu direnme kararı verilmiştir.
Nevarki mahkemenin direnme olarak adlandırdığı temyize konu bu kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı; ilk kararda değerlendirilmeyen yeni delillere ve tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olduğu her türlü duraksamadan uzaktır.
Hal böyle olunca kurulan bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi ise, Hukuk Genel Kurulu'na değil, Özel Daire'ye aittir.
Bu nedenle, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmelidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen "Geçici Madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/1.maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.
İzmirdedektiflik.com içeriğinde yayınlanan Özel Dedektiflik bilgileri Bilal KARTAL tarafından yazılmıştır. Bu yazıların tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan Özel Dedektiflik bilgileri uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır. Diğer kanun maddeleri hukuki makaleler, dilekçeler, hukuki içerik ve bilgiler Sayın avukatların göndermiş olduğu paylaşımlardan, baro dergilerinden, kanun kitaplarından ve hukuki yayın yapan web sitelerinden alınarak okurlarımızla paylaşılan bilgilerdir. Bu bilgilerin sahiplerinden izinsiz olarak kullanılmasıda yasal sorunlarla karşılaşmanıza neden olabilir. Saygılarımızla.