Boşanma Bilgileri

Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma 0 55895

Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı  hükmü uygulanmaz. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

MADDE 166

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.

Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

166.Madde Evlilik Birliğinin Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik) Nedeniyle Boşanma

Ülkemizde uygulanan önceki Türk Medeni Kanununda şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma olarak adlandırılan ancak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunda 166. Madde de yeniden düzenlenerek “evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma” adını almıştır. Uygulamada insanlar en çok evlilik birliğinin temelden sarsılması (şiddetli geçimsizlik) nedeniyle boşanma davası açıldığı görülmektedir. Bu maddeyi boşanma gerekçesi göstererek boşanma davaların oranı toplam açılan boşanma davalarının %85 i oluşturmaktadır. Bu kanun maddesi Türk Medeni Kanunu 166. Maddesinde düzenlenmiş, genel boşanma nedenidir. Kanun koyucu 166. Maddede eşlerin evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek şekilde Temel’inden sarsıldığında eşlerden her birisine boşanma davası açma imkânı vermiştir. Evlilik birliği her iki eş içinde çekilmez hal akmasına gerek yoktur. Eşler arasındaki geçimsizliğin, bir eş için çekilmez hal olması dava açmak için yeterli sebeptir. Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için, kanunda sayılan boşanma sebeplerinden birisi gerekçe gösterilerek boşanma davasının açılmış olması zorunludur. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açarak eşinden boşanabilir.

Eşine karşı boşanma davası açan eşin kusuru eşinin kusuruna oranla daha ağır ise diğer eşin açılan boşanma davasına itiraz Hakkı vardır. Evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile açılan boşanma davasında hâkim eşlerin evlilik birliğinin devamında davalı ve var ise çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığına kanaat getirirse tarafların boşanmasına karar verilebilir. Eşlerin 166. Maddeyi gerekçe göstererek anlaşmalı Boşanma davası açmaya karar verdiklerinde evliliğin birinci yılını doldurmuş olma şartı aranmaktadır. Kanun koyucu bu hususu 166. madde içerisinde “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise” şeklinde belirtmiştir. Eşler evliliklerinin birinci yılını doldurmadan anlaşmalı olarak boşanma davası açamazlar. Şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açabilmek için, eşler arasındaki duygusal bağın samimiyetin sonlanmış olması zorunlu değildir.

 Çekişmeli boşanma davasında ileri sürülebilecek nedenler.

  1. Ekonomik Nedenler:
  2. Cinsel Nedenler:
  3. Hastalık:
  4. Sadakatsizlik
  5. Din, inanç ve benzeri değerler

Açıklamalar

  1. Ekonomik Nedenler:

Aile hukukumuzu düzenleyen Türk Medeni Kanunun 185. Maddesi “Evlenmeyle eşler arasında evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler, bu birliğin mutluluğunu el birliğiyle sağlamak ve çocukların bakımına, eğitim ve gözetimine beraberce özen göstermekle yükümlüdürler.” Şeklinde düzenlenmiştir. Bu kanun maddesine göre eşler evlilik birliği içerisinde birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. Kanun koyucu bu hususları zorunluluk olarak belirtmiştir. Buna göre eşler, evlilik birliği devam ettiği sürece birbirlerine destek olmalı ve hayatın her türlü zorluğuna birlikte göğüs germelidir. Eşlerin yaşamları zor şartlar altında da olsa birlikte yaşamaya tüm zorlukların üstesinden el birliğiyle gelmeye çalışmalıdırlar.

Ancak günümüzde evliliklerin son bulmasının başında ekonomik nedenler yatmaktadır. İnsanların çektiği maddi sıkıntılar ister istemez evlilik birliği içerisine yansımakta ve evlilik bu sıkıntılardan dolayı etkilenmektedir.

Günümüzde hayat şartları oldukça zor insanların aylık gelirleri kira, temel gıda, sağlık, giyecek ve diğer yaşamsal ihtiyaçlarını zor karşılamaktadır. Hal böyle olunca maddi yetersizlik veya aç gözlülük evlilik birliği içerisinde sık sık tartışmalara neden olmaktadır. İnsanların bir çoğu da kısa yoldan para kazanma isteği ile çok kolay oynama imkânı bulduğu kumar illetinden menfaat bekleyerek ellerindeki avuçlarındaki paralarını milli piyango, at yarışı, iddia, sayısal loto, milyoner, rulet, oyun makinası, okey ve çeşitli kağıt oyunları ile kumar oynayarak ellerindeki parayı kaybetmektedirler.

Bu durum zamanla evlilik birliğinde anlaşmazlık, tartışma hatta kavgaya dönüşmektedir.

Bazı insanlar doğaları gereği tembeldirler ve hiç çalışmak istemezler. Bu tür insanlar hayatları boyunca birçok planı olduğunu çok para kazanacağını söyleyerek eşlerini ve çevrelerindeki insanları yalan söyleyerek kandırırlar. Maddi açıdan eşini ve çocuklarını keyfi olarak tatmin edemeyen bu insanlar eşine ve varsa çocuklarına hayatı çekilmez kılmaktadırlar. Hesabını bilmeyen dengesiz harcamaları sonucu borçlarını ödeyemeyerek evine haciz getirten eş de evliliğini kaybetmeye yakın insanlardandır. Yukarıda da açıklamaları yapılan; kumar oynayan, çalışmayan, aşırı borçlanarak evine haciz gelmesini sağlayan, tembel hiç çalışmak istemeyen, evinin eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamayan eş, diğer eş için hayatı çekilmez kılmaktadır.

Yukarıda izah edilen hususlar evlilik birliği içerisinde gerçekleştiğinde eşler ekonomik sıkıntıya düşerler yukarıda belirtilen nedenler boşanmak için yeterli nedenlerdir bu nedenlerin varlığında eş evine bakmayan eşine karşı Türk Medeni Kanunun 166. Maddesini boşanma nedeni olarak belirterek boşanma davası açabilir mahkemeler bu nedenlerin ispatlanması durumunda eşlerin boşanmalarına karar vermektedir. Ancak burada önemli olan unsur ekonomik sıkıntıya giren eşin bu unsuru kendi isteği ile keyfi olarak gerçekleştirmesi gerekmektedir. Gece gündüz çalışarak evine bakmaya çalışan ancak hayat şartlarından dolayı eşinde olmayan nedenlerle yetiremeyen eşe karşı bu ekonomik nedenler gerekçe gösterilerek boşanma davası açılamaz. Böyle bir durumda ekonomik nedenler ile diğer eş için hayat çekilmez bir hal alsa dahi evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığı açık olduğu için bu durumumda boşanmadan söz edilemez.

Cinsel Nedenler

Cinsellik doğal ihtiyaçlarımızdan birisi olarak evlilik birliği, içerisinde eşler açısından cinsel hayatın yaşanması gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu “evlenmenin sosyal amacı yanında cinsel arzuları tatmin etme gayesi de vardır. Tarafların cinsel organları normal yapıda olmasına rağmen, psikolojik sebeplerle de olsa uzun evlilik süresi içinde cinsel ilişki kuramadıkları, kızlık muayenesine dair rapordan anlaşılmaktadır. Bu hal, evlilik birliğini temelinden sarsar.” Şeklinde hüküm vermiştir. Yargıtayın ilgili hukuk daireleri cinsel doyumun evlilik birliğinin bir parçası olduğunu ve evliliğin cinsel yaşantıyı da büyük oranda kapsadığını, eşlerin bu konuda birbirlerine karşı yükümlülükleri olduğunu karara bağlayarak bu konuda istikrarlı kararlarıyla dikkat çekmiştir. Yani Yargıtaya göre de evlilik birliği içerisinde eşlerin birbirlerinin cinsel ihtiyaçlarını karşılamalarını belirtmektedir. Bu nedenle cinsel yaşantısında problem olan çiftler için evlilik birliğinin çekilmez hal alması kabul edilebilir bir olgudur. Ancak bilerek ve isteyerek eşiyle cinsel ilişki yaşamak istemeyen bir eş eşinin cinsel görevlerini yerine getirmediğinden bahsedemez.

Hastalık

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları incelendiğinde eşin evlilik öncesi veya evlilik birliği içerisinde yakalanarak taşıdığı bir hastalık, diğer eş için hayatı çekilmez kılıyor ise evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilmelidir şeklindedir. Burada dikkat edilmesi gereken asıl husus eşin yakalandığı hastalığın, diğer eşin hayatını olumsuz yönde etkilemesi, evlilik birliği içerisindeki görevlerini yerine getirmekten alıkoyuyor olmasıdır.

Eşin hastalığından dolayı evlilik birliğinin olumsuz yönde etkilenerek çekilmez bir hal almasının yanında hasta olan eşin çocukların yaşantısını da tehlikeye atabilecek olmasıdır.

Evlilik birliğini tehlikeye atacak hastalıklardan bazıları;

 Sinir hastalıkları

Her türlü bulaşıcı hastalıklar

Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığı

Ölümcül hastalıklar

Temizlik hastalığı

Hastalık gerekçe gösterilerek açılan boşanma davasının hâkimi yakalanılan hastalığın tedavi edilememesinin mümkün olup olmadığını araştırır. Yakalanılan hastalığın tedavisi mümkün olmadığı ispatlanırsa bu durumda hâkim boşanmaya karar verir. Hâkim yakalanılan hastalığın tedavisinin olduğu yönünde karar getirirse açılan boşanma davasını ret eder. Evliliğin gereği olarak eşler birlikte bu hastalığa karşı savaş vermekle yükümlüdür. Yakalanılan hastalığın tedavisinin devam ettiği hallerde hastalık gerekçe gösterilerek boşanma davası açılmış ise tedavisi devam eden ve henüz sonuçlanmamış tedaviye dayanarak açılan davanın da reddedilmesi gerekecektir. Eşlerin boşanmalarına karar verilebilmesi için hastalığın hiçbir şekilde tedavi edilememesi ve tedavisinin mümkün olmaması gerekmektedir.

Sadakatsizlik

4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 185. Maddesinin üçüncü fıkrası “Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.” Şeklinde düzenlenmiştir. Düzenlenen bu hükme göre eşlerin, evlilik birliği içerisinde birbirlerine sadık kalmalarını zorunluluk olarak belirtmiştir. Kanun koyucu burada bahsedilen sadakatsizlik eylemini evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan bir boşanma sebebi eylemi olarak belirtilmiştir.

Sadakatsiz davranış eylemi genelde zina (aldatma) eylemi ile karıştırılmaktadır. Zina eşlerden birisinin karşı cins ile cinsel ilişki yaşamasının açıklamasıdır.   Sadakatsiz davranışlar ise evli bir kimsenin karşı cinsi ile örf, adet, ananelerimiz ve genel ahlaka karşı olarak sokak, park, yol, restoran, bar, sinema ve benzeri yerlerde evli bir insana yakışmayacak gayri ahlaki davranışları sergilemesidir.

Eşlerin birbirlerini aldatmaları ve birbirlerine karşı sadakatsiz davranmaları sadakat yükümlülüğünü yerine getirmeyen eşten evlilik birliğine saygı göstermesi beklenemez. Sadakatsizlik davranışların tanımında eşin karşı cins ile cinsel birleşmenin gerçekleşmesi gerekmemektedir. Cinsel birleşmenin ispatlanması Türk Medeni Kanunun 161. Zina maddesinin kapsamına girmektedir. Eşin evlilik birliği içerisinde üçüncü bir kişi ile yakınlaşması duygusallık yaşaması gayri ahlaki eylemlerin içinde bulunması sadakatsiz davranış olarak tanımlanmaktadır.

Din, İnanç Ve Benzeri Değerler

Kanun koyucu Eşlerin, evlilik birliği içerisinde hayatları boyunca birbirlerine saygı göstermekle yükümlü olduklarını açıkça belirtmiştir. Ancak bazı hususlar eşler için kabul edilemez olmakta ve evlilik birliğini içinden çıkılmaz bir hal alıp çekilmez olabilmektedir.

Anlaşarak evlenen eşler arasında inanç farklılıklarının olması son derece normaldir. Yalnızca eşin farklı dini inancı olduğu için bu nedene dayalı olarak boşanma davası açıldığında açılan boşanma davasında boşanmaya karar verilmeyerek dava ret edilir.

Ancak evli eşler açısından dini inançlarının farklılığı tartışmalara, kavgalara, çatışmalara ve kavgalara yol açarak evlilik birliğini temelden sarsıyorsa aile içi huzursuzluklara neden oluyorsa açılacak olan boşanma davasında tarafların boşanmalarına karar verilir.

Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Şartları

Türk Medeni Kanununun 166. Maddesi gerekçe gösterilerek açılacak olan boşanma davasından tarafların boşanabilmeleri için evlilik birliği içerisinde evliliği sarsıcı bir olay veya tutum meydana gelmesi ve bu olay veya tutumun eşler için evlilik birliğinin devamını imkânsız hale getirmesi gerekmektedir.

Günümüzde eşler hayatın zorluklarından olsun ikili ilişkilerindeki iletişim zorluğundan veya farklı nedenlerle evlilik birliği içerisinde sık sık tartışmalar kavgalar yaşanabilmekte ve sorunlar çıkabilmektedir. Fakat yaşanan bu tartışma ve kavgalar eşler için evliliğin devamını imkânsız hale getirmiyorsa boşanma davası açıldığında açılan boşanma davasında bu sebeplerle boşanmaya karar verilmez evlilik birliğinin temelden sarsılmasını özetlemek gerekirse

Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı haller

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması için eşlerin evlilik birliği içinde sarsıcı hatta yıkıcı bir olay yaşaması gerekmektedir. Yaşanan olayın sonrasında evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılmış olması gereklidir. Evlilik birliği içerisinde meydana gelen ve evlilik birliğini etkileyen olaylar her eş için farklılıklar gösterebilmektedir. Nitekim karşılıklı tartışmada veya kavgada bir eş için çekilemez bir hal olan söz tutum veya davranış diğer eş için çok ağır bir sorun teşkil etmeyebilir. Böyle durumlarda yargılamayı yapan hâkim, gerek geniş takdir yetkisinden yola çıkarak gerekse tanık beyanlarını değerlendirerek dava sürecinde tarafların mahkemedeki tutumlarından ve kişiliklerinden eşler arasında yaşanan olayın meydana gelişi olayın ne denli etkili yıkım gücüne sahip olup olmadığını ve evlilik birliğinin devamının mümkün olup olmadığını değerlendirerek kararını verecektir. Yaşanan olaylar karşısında evlilik birliği öyle bir hasar almış olmalıdır ki, eşlerin bu haliyle ortak yaşamı sürdürmelerinin imkânı olmaması gerekir. Kanun koyucu hangi olayların evlilik birliğinin temelinden sarsılacağını ve boşanmaya sebebiyet vereceğini sıralamamıştır. Bu sebepler, uygulamada ile kendisini göstermektedir. Ancak temel kural, eşler arasında şiddetli bir geçimsizlik veya anlaşmazlık bulunmalıdır. Eşler arasında cereyan eden her geçimsizlik olayı boşanma sebebi olarak kabul edilmez.

Örnek vermek gerekirse tatile nereye gidileceği konusunda bir tartışma veya hangi TV kanalının izleneceği konusundaki tartışmalar akşam yemeklerinin saat kaçta yenileneceğine yönelik gerçekleştirilen bir tartışma anlaşmazlık şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmayı mümkün kılmaz. Ancak eşi eve kilitlemek, dışarı çıkarmamak ihtiyaçlarını karşılamamak eziyet etmek boşanma nedenlerindendir. Ayrıca, ortaya çıkan geçimsizlik, illa boşanma nedeni olarak değerlendirilemez. Eşler arasındaki geçimsizliğin, boşanma sebebi sayılıp sayılamayacağına, hâkim karar verecektir. Hâkimler bu konuda çok büyük tecrübeye sahip olup her türlü içtihattı ve bilimsel görüşleri de kararında değerlendirmektedirler. Her eşi kendisine evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik) nedeniyle açılan boşanma davasına itiraz edebilir. Ancak itirazın mümkün olması için, davayı açan eşin, tam kusurlu ya da daha çok kusurlu olması ve kusurunun ispatlanmış olması gereklidir. Eğer boşanma davası açılan eş daha ağır kusurlu ise itirazı yerinde görülmez.

Aile ve asliye hukuk mahkemelerinin boşanmaya gerekçe göstererek verdiği bazı boşanma nedenleri Yargıtayın ilgili daireleri tarafından kabul gören ve içtihatlarda yerini alan bazı boşanma nedenleri aşağıda belirtilmiştir.

Şiddetli Geçimsizlik Sebepleri

Aşırı kıskançlık göstermek, Eşe iftira atmak, Sürekli içki içmek, Terk nedeni oluşmasa da evi sık sık terk etmek, Eşine cebir şiddet uygulamak, Eşini küçük düşürmek, Kötü yolda olmakla suçlamak, Başkaları ile ilgilenmekle suçlamak, Eşini devamlı küçümsemek, Hayvanla cinsel ilişkiye girmek, Sadakatsizlikle suçlamak, Kendi ailesinin eşine yaptığı müdahalelere sessiz kalması, Eşine tükürmek, Eşine ısınamadığını söylemek, Eşini eve almamak, Çocukları ile görüştürmemek, Ailesi ile görüştürmemek, Eşinin ailesinin eve gelip gitmesini istememek, Komşuları ile görüştürmemek, Eşini, çocuklarını ailesini tehdit etmek, Eşini, ailesinin, akrabalarının yanına bırakmak, Evin kilidini değiştirmek, Eşini veya ailesini evden kovmak, Eşine baskı yapmak, Eşini yurt dışına yanına götürmemek, Üvey çocuğa kötü davranmak, Eşyalarını toplamak. Eşini korkutmak Eşlerin karşılıklı birbirlerine hakaret etmeleri, Başkası ile evleneceğini söylemek, Zorla evlendirildiğini söylemek, Eşini istemediğini söylemek, Eşinden soğuduğunu söylemek, Ailesine hakaret etmek, Baskıcı davranmak, Eşine iftira atmak, Eşini toplum içinde aşağılamak, Eşini beğenmediğini söylemek, Eşinin fiziki özellikleri ile alay etmek, Bilinçli olarak eşini cinsel ihtiyaçlarını karşılamamak, Aile sırlarını ifşa etmek açıklamak, Çocuğun kendisinden olmadığı ile suçlamak, Eşinden sıkıldığını söylemek, Eşi hakkında dedikodu çıkarmak, Çocuklarına hakaret etmek, Evi sık sık terk etmek, Hırsızlıkla suçlamak, Sapık ilişki ile suçlamak, İktidarsızlıkla suçlamak, Bazı geceler eve gelmemek, Başkasını sevdiğini söylemek, Eşini sevmediğini söylemek, Eve devamlı geç saatlerde gelmek, Evin ihtiyaçlarını karşılamamak, Eşinin veya çocuğunun hastalığı ile ilgilenmemek, Bağımsız ev konut sağlamamak, Eşini zorla çalıştırmak, Eve bakmamak, Eşini, kendi anne ve babası ile birlikte oturmaya zorlamak, Aşırı tasarruflu davranmak, Evin geçimini sağlamamak, Eşlerin ailenin huzuru için birbirlerine yardımcı olmaması, Eşlerden birinin diğer eşin cebinden habersiz para alması, Eşini çalıştırmamak, Eşinin işten çıkarılmasını sağlamak, Evliliğin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemek, Güven sarsıcı davranış ile suçlamak, Doğan bebeğin kız olmaması ile suçlamak, Eşini devamlı başkalarıyla kıyaslamak, Suç işleyerek hapse girmek, Eşine hakaret etmek, Evine icra getirmek, Kumar oynamak, Aşırı titiz olmak, Eşine ve çocuklarına ilgisiz davranmak, Eşi doğum yaparken ilgilenmemek, Sebep olmaksızın intihara teşebbüs etmek, Beden temizliği ile ilgilenmemek, Ev temizliği ile ilgilenmemek Hasta olan eşin tedaviden kaçınması, Boşanma sebebi olacak sözlerin, fiillerin veya olayların bilgisayardaki, Üvey kızını taciz etmek, Başka karşı cinsiyle el ele görülmek, Kendisine tecavüz edilmek istendiğini söylemek, Başkasıyla evlendiğini bildirmek, Evlilik fotoğrafını yırtmak, Eşinin ailesiyle görüşmesini engellemek amacıyla ev telefonuna şifre koydurtmak, Kısa mesajla eşine hakaret etmek, Televizyona çıkarak aile sırlarını açıklamak, Mesaj e-posta msn facebook kayıtlarında yer alması, Boşanma sebebi olacak sözlerin, fiillerin veya olayların cep telefonundaki kısa mesaj kayıtlarında yer alması, Fotoğraflarda yer alan aykırı ve sıra dışı davranış ve görüntülerin bulunması Boşanma sebebi olacak sözlerin, fiillerin veya olayların mektupta yer alması, Eşlerin cinsel konuları hakkında açıklama yapmak, Eşini satacağını açıklamak, Kadının haklı bir sebebi olmaksızın temizlik yapamaması, Gereksiz yere aşırı kıskançlık yapmak, Erkeğin haklı bir sebebi olmaksızın çalışmaması, Eve haciz getirmek, Ailenin ekonomisini bozacak şekilde borçlanmak, Borçlarını ödeyememek, Ayrı yaşamak, Cinsel ilişki kuramamak, Alkolik olmak, Eşlerden birinin ailesi ile birlikte diğer eşi dövmesi, Aşırı içki kullanmak, Cinsel ilişkiye yanaşmamak, Doğal olmayan yollardan cinsel ilişki kurmak, Aşırı derecede cinsel ilişki kurmak, İstek dışı cinsel ilişki kurmak, Cinsel yetersizliği açıklamak, Cinsel suçlamalarda bulunmak, İstenmeyen kişilerle arkadaşlık etmek, Evlilik öncesi başka bir kişi ile cinsel ilişkiye girdiğini açıklamak, Eşini, çocuklarını, ailesini dövmek, Eşlerin karşılıklı dövüşmesi, Başkasıyla cinsel ilişki yaşamak, Araca zarar vermek, Eşinin ailesi ile kavga etmek, Konutta zarar vermek, Hastalığı için doktora yerine üfürükçüye gitmek, Ortak konutun elektriğini kesmek, Uyuşturucu kullanmak, Eşlerden birinin çocuğuyla birlikte diğer eşi dövmesi, Parklarda yabancı kişilerle vakit geçirmek, Düğün yapmamak, Eşine beddua etmek, Düğünün acilen yapılması için baskı yapmak, Eşlerden birinin eşinin dövülmesine seyirci kalması, Diğer eşin rızasına aykırı olarak zorla altınların alınması veya çocuğun götürülmesi, Eşine ceza verilmesi amacıyla eşini resmi makamlara şikâyet etmek, Boşanma sebebi olacak sözlerin, fiillerin veya olayların eşlerden birinin günlüğünde yer alması, Evlilik dışı çocuğu olmak, Gittiği yeri izah edememek, Eşlerden birinin diğerini bir şekilde yaralaması, Eski eşiyle görüşmek, Başkasıyla yaşamak, Eşlerden birinin diğerini yaralaması, Eşlerden birinin diğerini bir yere kilitlemesi, Evde bilinçli yangın çıkartmak, Bir eşin ev eşyasına zarar vermesi, İş yerine zarar vermek, İletişim araçlarıyla Güven sarsıcı davranışlarda bulunmak, İlişkisini anlatmak, Sadakatsizliğini açıklamak, Eve başkasını almak, Eşle alay etmek, Ailevi sırları üçüncü şahıslarla paylaşmak, Eşin ailesine hakaret etmek, Eşi yaralamak, Sevgilisini unutamadığını söylemek, Kumar oynamak, Sarhoş halde ev eşyalarını kırmak, Hasta olan eşi tedavi ettirmemek, Başkalarının önünde eşi ölümle tehdit etmek, Eşi dövmek, Eşin akrabalarına fiili saldırıda bulunmak, Dövmek için eşin üzerine yürümek, Karşılıklı hakaret, Eşe beddua etmek, Evli bir kişiye yakışmayacak davranışlarda bulunmak,

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun çekişmeli boşanmalar ile ilgili aldığı bazı boşanma sebepleri aşağıda belirtilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bazı boşanma sebepleri

Aşırı kıskançlık (HGK. 72/262 K.) Cinsel doyumun sağlanamaması (HGK, 79/3748 K.) Küçük düşürme (HGK. 91/2200 K.) Kumar oynayarak aileyi sıkıntıya düşürme (2. HD 75/9170 K.)Evlilikten itibaren iki ay geçmesine rağmen kızlığın bozulmaması (2. HD. 85/9645 K.) Yatak sırlarının ifşası (2. HD. 91/12620 K.) Yıkanmama, duş almama. (HGK. 64/2604 K.) Kocaya bulaşık yıkatma ve yemek yaptırma (HGK. 72/1357 K.)

Sayın misafirlerimiz yukarıda 4721 sayılı Türk medeni kanunda belirtilen 6 adet boşanma nedeni hakkında detaylı bilgilendirme yaptık. Bu konular ile ilgi herhangi bir sorunuz olursa bizi 7 gün 24 saat 444 7 635 numaralı ücretsiz danışma hattımızdan arayabilirsiniz.

Saygılarımızla İzmir Dedektiflik A.Ş.

Ziyaretçi Yorumları

    Yorum Yapabilirsiniz

    Önemli Uyarı

    dedektif.com içeriğinde yayınlanan tüm makale, içerik ve bilgiler Özel dedektif Bilal KARTAL tarafından yazılmış olup, tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan makaleler ve bilgiler uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır.



    

    Copyright © 2018 | İzmir Özel Dedektiflik Bürosu | İzmir de Yasal Eş Takibi 444 7 635 Tüm Hakları Saklıdır.

    iz ajans
    WHATSAPP
    ile iletişime geç