Dilekçe Örnekleri

Sürekli Görev Yolluğunun Ödenmesi İstemi Dilekçesi

Sürekli Görev Yolluğunun Ödenmesi İstemi Dilekçesi

SİVAS İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA
  Gönderilmek Üzere
  NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE
İZMİR

 

DAVACI                      :     Adı ve Soyadı, (T.C. Kimlik No)

                                          Adres

DAVALI                       :     İzmir Valiliği/İZMİR

 

DAVA KONUSU        :     … ili … ilçesinde görev yapmakta iken isteğe/eş durumu özrüne/sağlık özrüne/öğrenim özrüne/boşanma özrüne bağlı yer değiştirme başvurum çerçevesinde … ili … ilçesine yer değiştirme suretiyle atanmamı müteakip 6245 sayılı Harcırah Kanunu kapsamında ödenmesi gereken ……….-………../………..-………….. arasındaki sürekli görev yolluğumun hesaplanarak ödenmesi istemimin reddine ilişkin …………….. Valiliği’nin/Kaymakamlığı’nın ../../2005 tarih ve 3352 sayılı işleminin, Anayasa Mahkemesi’nin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/54 E ve 2005/24 K sayılı kararı esas alınmak suretiyle dava sonucunda iptaline, ……….-………/……….-…….. arasındaki sürekli görev yolluğumun idareye başvurduğum .../.../2005 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tarafıma ödenmesine karar verilmesi talebidir.

TEBELLÜĞ TARİHİ                :     …/…/…

MADDİ OLAYLAR                   :

1- ………… ili ……….. ilçesinde görev yapmakta iken ilgili mevzuatında belirtilen koşullara uygun olarak isteğe/eş durumu özrüne/sağlık özrüne/öğrenim durum özrüne/boşanma özrüne bağlı yer değiştirme başvurusunda bulundum.

2- Başvurum sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı’nın/…………. Valiliği’nin atama kararnamesiyle ……………… ili/ilçesi emrine atamam yapıldı. Söz konusu kararnamenin tarafıma tebliğini müteakip süresi içerisinde ilişik keserek yeni görev yerimde görevime başlamama karşın ödenmesi gereken sürekli görev yolluğum ödenmedi.

3- Sürekli görev yolluğumun ödenmeme gerekçesini atama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 4969 sayılı Kanunla değişik 10/1 maddesinde yer verilen “Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere” ifadesi oluşturmaktaydı.

4- Atamamın yapıldığı tarih itibariyle tarafıma sürekli görev yolluğu ödenmesini engelleyen ve bu engele bağlı olarak da sürekli görev yolluğu ödenmesine esas belge ve beyanları ibraz etmek yükümlülüğünü yerine getirmemi olanaksız kılan 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 4969 sayılı Kanunla değişik 10/1 maddesinde yer verilen “Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere” ifadesinin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru sonrasında açılan iptal davasında Anayasa Mahkemesi tarafından 04.05.2005 günlü ve 2004/54 E ve 2005/24 K sayılı karar ile anılan ifadenin iptal edildiğini Resmi Gazete’nin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı nüshasında söz konusu kararın yayımlanmasına bağlı olarak öğrendim. Kararı öğrenmemi müteakip Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazete’de yayımlanan mezkûr kararını gerekçe göstermek suretiyle tarafıma sürekli görev yolluğu ödenmemesi işleminin hukuka aykırı olduğunun yargı kararıyla belirlendiğini anılan hükmün iptaline bağlı olarak tarafıma müstahak olduğum sürekli görev yolluğumun ödenmesi istemiyle ../../2005 tarihli dilekçe ile başvuruda bulundum. Söz konusu başvuruma, ……………. Kaymakamlığı/Valiliği tarafından dava konusu idari işlemle “……………………………..” ifadelerine yer verilmek suretiyle olumsuz cevap verildi.

Anayasamızın 153’üncü maddesinde Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği hüküm altına alınmakla birlikte söz konusu geriye yürümezlik iptal edilen Kanun ya da Kanun hükmüne bağlı olarak kazanılmış haklar için söz konusu olup, iptal edilen Kanun hükmü ile hakları ihlal edilen ya da hakları elinden alınanlar için Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümezliğinden söz edilmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı gibi bugüne değin gerek Anayasa Mahkemesi gerekse Danıştay kararlarında da Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği kurulanın salt lafza bağlı olarak yorumlanması halinde hukuk devleti ilkesine ve bu ilkenin ihtiva ettiği adalet ve eşitlik ilkelerine ters düşeceği ve itiraz yoluyla yapılacak denetimin amacıyla da uyuşmayacağı belirtilmiş, bu kapsamda Anayasa Mahkemesinin bir kararında da “Anayasanın "Anayasa Mahkemesi Kararları" başlıklı 153. maddesinin 5. fıkrasında, aynı maddenin 3. fıkrasında yer alan ve kanun, kanun hükmünde kararname hükümlerinin, iptal kararlarının Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, gereken hallerde Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabileceği yolundaki kuralı tamamlar biçimde, iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği hükme bağlanmış; Anayasa Mahkemesi kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığı belirtilmiştir. Bu düzenlemenin, "hukuk devleti" ilkesinin gereği ve doğal sonucu olarak, hukukun genel ilkelerine ve Anayasaya aykırı oldukları için iptal edilen kuralların yürürlükte iken uygulanmasıyla elde edilmiş kazanılmış hakların korumasını amaçladığı açıktır. Dolayısıyla, geriye yürümezlik kuralı, Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği bilinen yasa hükümlerinin, bu hükümlere dayanılarak tesis edilmiş olan idari işlemlerin iptali istemiyle açılan ve halen görülmekte olan davalarda da uygulanacağı anlamını taşımamaktadır. Aksine bir yorum "hukuk devleti" ve "Anayasanın üstünlüğü" ilkeleriyle bağdaştırılamaz. Kaldı ki; menfaatini veya hakkını ihlal ettiğini ileri sürdüğü bir idari işleme karşı dava açan ilgilinin, bu işlemin dayandığı kanun ya da kanun hükmünde kararname hükmünün iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkının devamı olarak, Anayasa Mahkemesinin bu hükümlerin iptali yolundaki kararının, görülmekte olan davasında uygulanmasını isteme hakkına da sahip olduğunun kabulü gerekmektedir.” ifadesine yer verilmek suretiyle geriye yürümezlik kuralının iptal edilen hükme bağlı olarak kazanılmış hakların korunması açısından mutlak ancak iptal edilen hüküm nedeniyle elde edilmesi engellenen haklar ile var olan haklara zarar verilmesi durumunda ise nispi anlamda uygulanması gerektiği belirtilmiştir.

Bu çerçevede, atandığım tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 4969 sayılı Kanunla değişik 10/1 maddesinde yer verilen “Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere” ifadesi nedeniyle sürekli görev yolluğumun ödenmemesi işleminin anılan ifadenin iptaline karar verilmesine bağlı olarak hukuka aykırı hale geldiği açık olduğundan Anayasa Mahkemesi’nin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mezkûr kararı doğrultusunda, .../.../…. tarihinde gerçekleştirilen atama işlemine bağlı olarak ……-……../…….-……. arasındaki sürekli görev yolluğumun talebim üzerine hesaplanarak tarafıma ödenmesi gerekirken aksi yönde tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile söz konusu işlemin iptaline ve sürekli görev yolluğumun idareye başvur tarihimden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminen tahsiline karar verilmesi istemiyle mahkemeniz nezrinde idari dava açmak zarureti doğmuştur.

HUKUKİ DURUM            :

1- Atamamın yapıldığı tarih itibariyle 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 10/1 maddesi 4969 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe bağlı olarak “Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere; yurt içindeki veya dışındaki daimi bir vazifeye naklen tayin olunanlarla yabancı memleketlerdeki memuriyet merkezi tebdil olunan veyahut bu yerlerden yurt içinde diğer bir daimi vazifeye tayin edilen memur ve hizmetlilere yeni vazife mahalline kadar.” biçiminde olup hüküm içeriğinde yer verilen kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere ifadesi nedeniyle tarafıma yolluk ödenemediği açıktır. Ancak, 6245 sayılı Harcırah Kanunun 4969 sayılı Kanunla değişik 10/1 maddesinde yer verilen bu sınırlayıcı hükmün iptaline yönelik olarak Anayasa Mahkemesine açılan iptal davasında Anayasa Mahkemesi tarafından “Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere” ifadesiyle getirilen sınırlamanın Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verilmiş ve söz konusu 04.05.2005 gün ve 2004/54 E ve 2005/24 K sayılı Anayasa Mahkemesi kararı Resmi Gazete’nin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı nüshasında gerekçeli olarak yayımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin anılan kararı gereğince, atamamın yapıldığı tarih itibariyle 6245 sayılı Harcırah Kanununda sürekli görev yolluğumun ödenmesine engel olan hükmün hukuka aykırılığına karar verilmesin nedeniyle sürekli görev yolluğumun ödenip ödenmeyeceğine ilişkin işlemin iptal edilen hüküm dikkate alınmaksızın gerçekleştirilmesi hukuk devleti ilkesinin gereği olduğundan 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 10/1 maddesinin “Yurt içindeki veya dışındaki daimi bir vazifeye naklen tayin olunanlarla yabancı memleketlerdeki memuriyet merkezi tebdil olunan veyahut bu yerlerden yurt içinde diğer bir daimi vazifeye tayin edilen memur ve hizmetlilere yeni vazife mahalline kadar” şeklinde olduğu kabul edilerek işlem tesis edilmesi gerekmektedir. Bu durumda Milli Eğitim Bakanlığı/……… Valiliği kararnamesine bağlı olarak gerçekleştirilen yer değiştirme işlemine bağlı olarak ………..-………../……….-……… arası sürekli görev yolluğumun atamamın yapıldığı tarih itibariyle harcırah ödenmesine esas değerler esas alınmak suretiyle ödenmesi gerektiği açık olup, bu değerler üzerinden hesaplanacak sürekli görev yolluğumun ödenmesi yönündeki talebimin reddedilmesi işlemi açık bir hukuka aykırılık oluşturmaktadır.

2- 2577 sayılı İYUK’un 13’üncü maddesinde; “İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açabilirler.” hükmüne yer verilmiştir. Bu çerçevede, ../../2005 tarihinde gerçekleştirilen yer değiştirme işlemi sonrasında tarafıma sürekli görev yolluğu ödenmemesi işleminin hukuka aykırı olduğu ve bu nedenle hakkımın ihlal edildiği Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla ortaya konduğundan esasen yukarıda yer verilen madde hükmü içerisindeki “başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren” ifadesi kapsamında haklarıma zarar verildiği ve zarara uğratıldığım bilgisine Anayasa Mahkemesi’nin mezkûr kararını öğrenmekle kavuştuğum açıktır. Bu çerçevede, Anayasa Mahkemesi’nin kararını fiilen öğrendiğim tarihten itibaren 1 yıl içerisinde idareye başvuruda bulunarak ödenmeyen sürekli görev yolluğumun ödenmesini talep etme hakkımın bulunduğu açık olduğu gibi dava dilekçemle birlikte sunduğum evraklardan da anlaşılacağı üzere idareye yapmış olduğum başvurunun belirtilen süre içerisinde olduğu açıktır. Bu nedenle, Anayasa Mahkemesi’nin mezkûr kararını gerekçe göstermek suretiyle idareye yapmış olduğum başvuru sonrasında talep ettiğim sürekli görev yolluğunun hukuk devleti ilkesine bağlı idare anlayışının gereği olarak tarafıma ödenmesi gerekirken davalı idare tarafından aksi yönde işlem yapılmasının hukuka uyarlığının bulunmadığı açıktır. Bu çerçevede, …….-……./………-……… arasındaki sürekli görev yolluğumun hesaplanarak tarafıma ödenmesi talebimin reddine ilişkin dava konusu işlemin iptali ile talep ettiğim sürekli görev yolluğunun idareye başvuruda bulunduğum ../../…. tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi için gerekli hukuki koşulların oluştuğu değerlendirilmektedir.

3- Anayasamızın 153’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında; “Kanun, kanun hükmünde kararname …ya da bunların hükümleri iptal kararlarının Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. …” denilirken son fıkrasında; “Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümler gereğince, madde içeriğinde belirtilen organların Anayasa Mahkemesi’nin kararları doğrultusunda işlem tesis etmesi Anayasanın amir hükmünün gereği olduğu gibi hukuk devleti ilkesinin de bir gereğidir. Bu çerçevede, 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 4969 sayılı Kanunla değişik 10/21 maddesinde yer verilen “Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere” ifadesine bağlı olarak sürekli görev yollukları ödenmeyen kamu görelilerine ilgili tarihteki değerler esas alınarak sürekli görev yolluklarının ödenmesinin Anayasanın amir hükmünün gereği olduğu açıktır. Diğer taraftan, aynı maddenin içeriğinde yer verilen “İptal kararları geriye yürümez.” Hükmü değerlendirildiğinde söz konusu hükmün lafzı yorumla bütün iptal kararları için mutlak uygulanır olduğu iddiasında bulunmak hukuk devleti ilkesi ve bu ilkeye bağlı eşitlik ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacağı açık olup söz konusu hükmün iptal edilen hükme bağlı olarak kazanılmış haklar için söz konusu olduğu ancak iptal kararına konu hüküm ya da Kanunla hakları ihlal edilmesi ya da hakkın elinden alınması gibi bir süreç söz konusu ise iptal kararlarının geriye etkili şekilde sonuç doğuracağı açıktır. Aksi durum iptal davasının amacıyla bağdaştırılamaz bir sonucun kabul edilmesi anlamına gelir ki, bu durum gerek Anayasa Mahkemesi kararlarında gerekse Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarına bağlı olarak açılan idari davalarda Danıştay tarafından ifade edilerek Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümezliğinin kazanılmış haklara ilişkin olduğu, iptal edilen kanun hükmü nedeniyle hakları haleldar olanlar açısından geriye yürümezlikten bahsedilmesinin hukuk devleti ilkesi ve itiraz yoluyla elde edilmek istenen amaçla bağdaşmayacağının altı çizilmiştir.

Yukarıda yer verilen hukuki gerekçeler çerçevesinde; atandığım tarih itibariyle yürürlükte bulunan ancak Anayasa Mahkemesi’nin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/54 E ve 2005/24 K sayılı kararıyla iptal edilen “kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere” ifadesi gerekçe gösterilmek suretiyle ödenmeyen sürekli görev yolluğumun, Anayasa Mahkemesi’nin mezkûr kararını gerekçe göstermek suretiyle yapmış olduğum başvuru sonucunda hesaplanarak tarafıma ödenmesi gerekirken hukuk devleti ilkesinin ve Anayasa hükümlerinin hilafına olacak şekilde talebime olumsuz cevap verilmek suretiyle aksi yönde işlem tesis edilmesi hukuka uyarlık göstermediğinden dava konusu idari işlemin iptali ve …….-…../…….-……. arasındaki sürekli görev yolluğumun idareye başvurduğum ../.../…. tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte tazminen ödenmesine karar verilmesi için gereken hukuki koşulların oluştuğu değerlendirilmektedir.

 

DELİLLER               :     Anayasa, 2577 sayılı Kanun, 657 sayılı Kanun, 6245 sayılı Harcırah Kanunu, Atama Kararnameleri, Anayasa Mahkemesi Kararı ve her tür delil.

SONUÇ VE İSTEM     :   Yukarıda arz ve izah ettiğim nedenler ve yargılama sırasında mahkemenizce ortaya konacak gerekçelere bağlı olarak, Anayasa Mahkemesi’nin …/…/… tarih ve …/… E ve …/… K sayılı kararı çerçevesinde; sürekli görev yolluğumun ödenmesi talebimin reddine ilişkin …………….. Valiliğinin/Kaymakamlığı’nın .../…/… tarih ve … sayılı işleminin iptaline ……….-……../…….-………. arasındaki sürekli görev yolluğumun idareye başvurduğum .../.../…. tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle tazminen ödenmesine, yargılama giderlerinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep ederim.

…/…/…

Davacı
Adı ve Soyadı
İmza

EKLER:

1-   … Valiliğinin/Kaymakamlığı’nın …/.../ tarih ve … sayılı yazısı. (Dava konusu işlem),

2-   Milli Eğitim Bakanlığı’nın/Valiliği’nin ../.../…. tarih ve sayılı atama kararnamesi.

3-   Personel Nakil Bildirim Formu.

4-   ../../… tarihli sürekli görev yolluğu talep dilekçesi.

5-   Anayasa Mahkemesi’nin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/54 E ve 2005/24 K sayılı kararı.

Önemli Uyarı

dedektif.com içeriğinde yayınlanan tüm makale, içerik ve bilgiler Özel dedektif Bilal KARTAL tarafından yazılmış olup, tüm telif hakları İzmir Dedektiflik Hizmetleri A.Ş ye aittir. Tüm yazı ve içerikler aidiyet tescili bakımından elektronik imzalı zaman damgası ile mühürlenmiştir. Sitemizdeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmadan bir kısmı veya tamamı kopyalanarak başka web sitesi, yazılı ve görsel yayın organlarında yayınlanması durumda FSEK kapsamında işlem yapılarak her türlü yasal haklarımızı kullanarak 5846 Kanun numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU ile TÜRK CEZA KANUNU İLGİLİ MADDELERİ UYARINCA hukuki ve cezai yasal işlemler başlatılacaktır. Ayrıca tüm site içeriğinde bulunmakta olan makaleler ve bilgiler uluslararası DMCA fikir hakları sistemi ile korunmakta olup, web sitemizde yayınlanan makaleleri izinsiz olarak kısmen veya tamamen alıntı yapan değiştirerek yayınlayan tüm web sitelerini Google ve benzeri arama motorları sıralama listelerinden süresiz olarak kaldırmaktadır.





Copyright © 2018 | İzmir Özel Dedektiflik Bürosu | İzmir de Yasal Eş Takibi 444 7 635 Tüm Hakları Saklıdır.

iz ajans
WHATSAPP
ile iletişime geç